- Katılım
- 13 Ocak 2018
- Mesajlar
- 589
- Beğeniler
- 1
- Puanları
- 18
- Konum
- Ankara
- Web sitesi
- www.yargikararlari.net
- Daire/Kurul
- 2. HUKUK DAİRESİ
- Esas No
- 2016/16673
- Karar No
- 2018/5559
- Karar Tarihi
- 25 Nis 2018
Boşanma Davasında Boşanma ve Fer'ilerine Yönelik Hususlarla Birlikte Kusur da Kesinleştiğinden Erkeğin Açtığı Davada Yeniden Kusur Değerlendirmesi Yapılarak Erkek Yararına Tazminata Karar Verilmesi Doğru Değildir
(Yargıtay 2. HUKUK DAİRESİ Esas 2016/16673 Karar 2018/5559)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; velayet düzenlemesi ve nafaka talebinin reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkek 24.07.2014 tarihinde zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayanarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece taraflar arasındaki evlilik birliğinin 09.09.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamına göre sona erdiğinden bahisle davacının talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin nafaka ve velayet taleplerinin reddine ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı kadının temyizine konu davadan önce 04.04.2011 tarihinde boşanma davası açtığı, erkeğin de bu davaya karşı dava açtığı, mahkemece her iki davanın da kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, tarafların karşılıklı birlik görevlerini yerine getirmediği, erkeğin eve geç geldiği, güven sarsıcı davranışlarının olduğu, bu nedenle erkeğin daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedildiği ve kararın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı erkek TMK m.161 ve 166/1 gereği boşanma, velayet, nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur. Boşanma ve fer'ilerine yönelik hususlarla birlikte kusur da kesinleşmiş olup maddi-manevi tazminata ilişkin karar da kesinleşmiştir. Bu taleplerin konusu kalmamıştır. Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkek ağır kusurludur. Erkek tarafından açılan bu davada yeniden kusur değerlendirmesi yapılarak erkek yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, , aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25.04.2018
(Yargıtay 2. HUKUK DAİRESİ Esas 2016/16673 Karar 2018/5559)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; velayet düzenlemesi ve nafaka talebinin reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise; hükmün tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkek 24.07.2014 tarihinde zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayanarak boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, mahkemece taraflar arasındaki evlilik birliğinin 09.09.2014 tarihinde kesinleşen boşanma ilamına göre sona erdiğinden bahisle davacının talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin nafaka ve velayet taleplerinin reddine ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı kadının temyizine konu davadan önce 04.04.2011 tarihinde boşanma davası açtığı, erkeğin de bu davaya karşı dava açtığı, mahkemece her iki davanın da kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, tarafların karşılıklı birlik görevlerini yerine getirmediği, erkeğin eve geç geldiği, güven sarsıcı davranışlarının olduğu, bu nedenle erkeğin daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedildiği ve kararın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı erkek TMK m.161 ve 166/1 gereği boşanma, velayet, nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur. Boşanma ve fer'ilerine yönelik hususlarla birlikte kusur da kesinleşmiş olup maddi-manevi tazminata ilişkin karar da kesinleşmiştir. Bu taleplerin konusu kalmamıştır. Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkek ağır kusurludur. Erkek tarafından açılan bu davada yeniden kusur değerlendirmesi yapılarak erkek yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, , aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25.04.2018
Benzer Konular
- İş Sözleşmesi, Davacının Kesintisiz Biçimde Raporlu Olduğu Sürenin İhbar Önelini Altı Hafta Aşması Nedeniyle
- Borca İtiraz Dilekçesinde İtiraz Kelimesinin Bulunmaması ve İçeriğinde de Herhangi Bir İtiraz Olabilecek
- Hak Düşürücü Süre Geçtikten Sonra Açılan Gabine Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davası Kamu Düzeni İle İlgili
- Kredi Kartından Kaynaklı Banka Alacağının İcra Takibi İle Tahsilinde 5464 s. Kanunun 26. Maddesindeki Düzenlem
- 2002’den Tapuda Ferdileşme İşleminin Yapıldığı Tarihe Kadar Kooperatife Ödeme Yapılıp Yapılmadığına Dair